“In the end, we only regret the chances we didn’t take.” – Lewis Carroll
Hayatta bazen kendimizi bir izleyici gibi hissederiz. Sanki sahnede başkaları oynuyor, replikler başkalarının ağzından dökülüyor, dekor değişiyor ama biz hep aynı koltukta oturuyoruz. Öylece izliyoruz. Ama ya kumanda bizdeyse?
Ya sahnenin yönünü değiştirme gücü elimizdeyse? Hayatımızın akışını seçebileceğimizi, hangi sahnede durup hangisinden çıkacağımızı belirleyebileceğimizi fark ettiğimizde işler değişir. Çünkü kumanda aslında elimizde. Hep elimizdeydi.
Ne yöne gideceğimize, neyi isteyip neyi istemeyeceğimize, neye inanıp neyi sorgulayacağımıza biz karar veriyoruz. Peki neden bazen bunu unutuyoruz?
Çünkü alışkanlıklarımız, konfor alanlarımız, başkalarının yönlendirmeleri bizi kumandanın bizde olmadığına inandırıyor. Oysa her gün, her an, seçimlerimizle hayatımızın yönünü belirliyoruz. Kalıp izlemeyi mi seçiyoruz, yoksa sahneye çıkmayı mı?
Şimdi burada durup, itiraz edenleri duyabiliyorum:
“Her gün çalışıp işe gitmek zorundayken, para kazanmak zorundayken, nasıl kumanda bizde olabilir?”
“Seçeneklerimiz sınırlıyken, hayatın gerçekleriyle boğuşurken, nasıl özgür olabiliriz?”
Ve evet, bazen şartlar bizi sıkıştırabilir, gerçek hayat bize o kadar da fazla alternatif sunmuyor gibi görünebilir. Ama mesele tam da burada:
Hayatımızın kumandasının elimizde olması, her zaman kolay ve zahmetsiz seçimler yapabilmek anlamına gelmiyor. Seçeneklerin dar olduğu zamanlarda bile, nasıl bir tutum sergileyeceğimiz, hangi küçük yönleri değiştireceğimiz, hangi bakış açısıyla devam edeceğimiz yine bize kalıyor.
İstifa edemeyebiliriz, mecburen bir işe gidebiliriz, faturaları ödemek zorunda olabiliriz. Ama yine de hayatımıza dair bazı şeyleri değiştirme gücümüz var. Küçük veya büyük. Bazen kumanda, kanal değiştirmek değil de sesi kısıp kendimize alan açmak olabilir. Bazen sadece bir sahneden çıkıp diğerine geçmek değil, sahnenin içindeki duruşumuzu değiştirmek olabilir.
Bir Hikâye
Zamanın birinde bir köye bir alim gelmiş. Bu alimin her şeyi bildiği söyleniyormuş. İki kız kardeş gidip alimi denemek istemişler. Kızlardan biri eline bir kelebek alıp kardeşine göstermiş, “Elimdeki kelebek canlı mı, yoksa cansız mı diye alime soracağım. Eğer alim cansız derse avucumu açacağım kelebek uçacak, eğer canlı derse avucumu sıkacağım ve kelebek ölecek. İki halde de alim cevabı bilememiş olacak” demiş.
Alimin yanına gitmişler. Küçük kız kapalı avuçlarını uzatarak alime sormuş, “Elimde bir kelebek var. Canlı mı, cansız mı?”. Alim kıza bakmış ve şöyle cevap vermiş, “Senin ellerinde kızım, senin ellerinde…”
Tıpkı kelebek gibi, hayatımızın kumandası da ellerimizde. Başkalarının bizim yerimize karar vermesine, kaderin tamamen dış etkenlerden oluştuğunu düşünmeye gerek yok. Seçimlerimiz var, irademiz var, yönümüzü çizecek gücümüz var.
Bu bir “her şeyi yapabilirsin, yeter ki iste” mesajı değil. Çünkü hayat bu kadar basit değil. Ama her şeyin bir noktada bizim ellerimizde olduğu gerçeğini göz ardı etmek de kendimize haksızlık etmek olur. Kumanda hep orada, hep elimizde. Belki bazen değiştirmek için gücümüz olmayabilir, ama fark etmek bile büyük bir başlangıç olabilir.
Öyleyse soru şu: Kumandayı gerçekten tutuyor muyuz, yoksa sadece elimizde durmasına izin mi veriyoruz?
“O çocuk bunca uzun süre anca ben olmak için mi acı çekmişti.”
Sanatçının kadife gibi sesi var ve bunu mükemmel şekilde kullanıyor. K-Pop hakkında önyargılarınızı bir kenara bırakıp dinleyiniz. Müzik evrenseldir ve ötekileştirilmemelidir.
Şifa olsun. 🎵 Favori şarkım hala Love Poem.
Link Lowdown
Paylaşmaya değer olduğunu düşündüğüm şeylerin linklerinden oluşan bir koleksiyon.
Nowness - The Most Beautiful Short Films — Estetik ve sanatı sevenler için görsel bir şölen. Her biri özenle seçilmiş kısa filmler ve yaratıcı projeler içeriyor. Görsel anlatım sanatına ilgi duyanlar için harika bir keşif.
Are.na — Dijital dünyada yaratıcı bir arşiv oluşturmak isteyenler için harika bir platform. Fikirlerinizi, ilham kaynaklarınızı ve projelerinizi görselleştirebileceğiniz modern bir bilgi ağı.
Superlist — Geleneksel yapılacaklar listelerini unutturacak kadar şık ve fonksiyonel bir üretkenlik uygulaması. Listelerden projelere kadar her şeyi organize etmenin en estetik yollarından biri.
Obscura 3 — iPhone fotoğrafçılığına yeni bir soluk getiren profesyonel bir kamera uygulaması. Minimalist tasarımı ve güçlü kontrolleriyle, fotoğraf çekmeyi sevenler için birebir.
Email adresinizi girerek Kulvar’a ücretsiz abone olabilirsiniz.